DİDİM'İ KEŞFEDİN

Didim’deki ilk yerleşke izleri Milattan Önce 16.000 yılına kadar uzanmaktadır. İonlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve ardından da Türklere ev sahipliği yapan bu coğrafya, aradan geçen yaklaşık 160 asır boyunca pek çok tarihi olaya tanıklık etmiştir. Helenistik çağlardan önce Didim'in yaşadığı evreler hakkında doyurucu bilgiler olmasa da; yöre, bilhassa Büyük İskender'den sonraki dönemlere ışık tutan arkeolojik kazılara sahne olmuştur. 

Günümüzdeki Ege Bölgesi'ni kendilerine mesken tutan İonlar, kolonilerinin haricinde (Miletos, Myos, Priene, Ephesus, Kolophon, Lebedos, Teos, Erythria, Klazomenia, Phokia, Samos ve Khios'tan müteşekkil) 12 'kent devletinden oluşan bir birlik' halinde yaşamıştır. Kendi dönemlerinin ticaret yollarının kesişme noktalarında kurulan bu 'kent devletleri', tarım ve deniz ticareti sayesinde kısa sürede zenginleş­miştir. İon devletlerini benzelerinden ayıran bir özellik de kültürel birikimlerini besleyecek sayı ve niteliğe haiz yazar, filozof ve alimlere kucak açmasıdır.. Bu sayede İonlar, tüm Batı Anadolu ve hatta Anadolu medeniyetleri içindeki en gelişmiş idari yapıyı ve uygarlığı kurmuşlardır.

İon Medeniyeti'ne dahil kent ve yörelerde felsefe alanında Anaxagoras, Anaximander, Anaximenes, Antisthenes, Aristotle (Aristo), Democritus, Sinoplu Diogenes, Epicurus (Epikür), Empedocles, Heraclitus, Leucippus, Gorgias, Parmenides, ünlü Plato, Protagoras, Pythagoras, Socrates (Sokrat), Thales ve Zeno gibi abide isimler yaşamıştır.

Bölgede çokça bulunan zeytin, kocayemiş, keçiboynuzu, erguvan, zakkum ağaçları yeşil ve kızılçamlar arasında kurulu bu kentlerde yaşayan Antik Çağ yazarları arasında ise Aeschylus, Aesop (Ezop), Aristophanes, Euripides, Herodotus (Heredot), Hesiod, Homer, Lucian, Menander, Pindar, Plutarch, Polybius, Sappho, Sophocles (Sofokles), Megaralı Theognis Thucydides ve Xenophon isimleri öne çıkar.

Dantela gibi örülü Ege kıyılarındaki İon iskeleleri bir yandan teknesiyle kendisine yanaşacak balıkçıları beklerken, diğer taraftan ise Büyük İskender'den Lycurgus'a, Leonidas'tan Alcibiades'a, Demosthenes'ten Pericles'e, Solon'dan Themistocles'e, Archimedes'ten (Arşimet) Hippocrates'a (Hipokrat), Aspasia'dan Crotonlu Milo'ya kadar tarihe geçmiş veya tarihin yazımına bizzat önayak olmuş kişileri de ağırlamıştır..

1858 yılından bu yana kazılarda ortaya çıkarılan harabelerde yapılan araştırmalara göre; Didymaion, ilk olarak Miletus’a ve onun tanrılarına bağlı bir kahinin ikamet yeri ve onun inancına bağlı olanların ibadet ettiği bir mabet alanı merkeze alınarak yerleşkeye dönüştürülmüştür. Yapılan arkeolojik, antropolojik incelemelerde arkaik tapınağın yapımına İonyalılar tarafından M.Ö. VI. yüzyılın ortalarında başlanıldığı belgelenmiştir. Günümüzde kalıntılarını gördüğümüz tapınak ise, ardılına oranla küçük olan bu arkaik tapınağın bulunduğu yerin üzerine konuşlandırılmış ve yapımına da Büyük İskender’in Perslere karşı elde ettiği zaferden hemen sonra başlanmıştır. Ancak yine bu bulgulara göre, günümüze kalıntıları ve ayakta kalmış üç sütunu ulaşan bu görkemli tapınak, çeşitli nedenlerden ötürü tam anlamıyla asla tamamlanamamıştır.

Grekçe'deki 'Didyma' sözcüğünde bahsi geçen 'İkiz Kardeş'ler ise, Tanrı Apollon ile Tanrıça Artemis'tir. Bilindiği gibi Artemis adına Efes'te yapılmış olan ve 'Artemis Tapınağı' adıyla bilinen mekan, antik Dünyanın 7 Harikası'ndan biridir. Havalideki önemli antik unsurlardan birisi de (günümüze somut anlamda gelememiş olsa da) Miletus ile Didim'deki Apollon Tapınağı arasında dümdüz bir şerit halinde tasarlanan 'Kutsal Yol' ve bitimindeki 'Artemis Kutsal Alanı'dır.

Rezervasyon